Would you like to make this site your homepage? It's fast and easy...
Yes, Please make this my home page!
Ekmek Hakkında Bilgi
Ekmek Yapılışı
Ekmekğin Tarihçesi
Ekmek Çeşitleri
Bizi Tanıyın
EKMEĞİN
TARİHÇESİ
Ekmeğin tarihi medeniyetlerin
tarihi kadar eskidir. Ekmek, insanoğlunun bilinen en eski ve önemli gıda maddesidir
Genel kabule göre, ilk insanlar su ile ıslatılmış ve kendi haline bırakılmış
buğday kırmasında gözeneklerin meydana geldiğini görmüşler ve gözenekli kütleyi
sıcak taşlar üzerinde pişirdikleri zaman tad ve lezzetinin iyi olduğunu

anlamışlardır.
Cilalı Taş Devrinde (Neolitik Çağ) Kestane, Meşe Palamudu gibi bazı bitkisel
ürünlerin ezilip suyla karıştırdıktan sonra elde edilen hamurun, kızgın taşlar
üzerinde ya da kül içerisinde pişirilerek yendiği de bilinmektedir. Yapılan
araştırmalardan elde edilen bilgiye göre MÖ. 4000 yıllarında Babilliler özel
fırınlarda ekmek pişirmeyi biliyorlardı. Yine MÖ. 4300 yıllarında değirmencilik
ve fırıncılık sanatının icra edildiği, yapılan kazılarla elde edilen bulgulardan
anlaşılmaktadır. MÖ. 2600 yıllarında Eski Mısırlılar, buğday unu ve su karışımından
elde edilen hamura maya kattıklarında ekmeğin daha yumuşak, daha kabarık olduğunun
farkına vardılar. Çeşitli sınıflardan oluşan Mısır halkı ekmeği uzun zamandan
beri bilmekteydi. Ancak mayanın tesadüfen bulunmasının ardından beyaz ekmek
soyluların ve sarayın simgesi haline geldi. Zenginlerin ve soyluların rağbet
ettiği bu mayalı ekmekler o kadar değer kazandı ki, Eski Mısır'da bu ekmekler
para yerine bile kullanılmaya başlandı. Mısır'dan Roma'ya ve ardından Batı Avrupa'ya
yayılan mayalı ekmek, son asırlarda hemen bütün dünyada sofralarda yerini aldı.
Orta ve diğer Avrupa ülkelerine ekmek daha sonraları güneyden yayılmıştır. Avrupalılar
buğdaydan önce çavdar gibi diğer tahıl ürünlerini kullanmışlar, ancak 15. yüzyılda
buğdaydan beyaz ekmek yapımına başlamışlardır. Mikroorganizmaların ve mayanın
aktif olarak bilinmesinden (19. yüzyıl) sonra ekmek üretimi sanayi dalı haline
gelmiştir. Yeryüzünde en fazla ekmek tüketen toplumların başında Türkiye gelmektedir.
Yurdumuzda yaygın olarak buğday unundan ve mayalanmış hamurdan üretilen ekmek
tüketilmektedir.Ancak kısıtlı da olsa bölgelere göre mısır, yulaf, çavdar ve
benzeri tahıllardan da ekmek üretilmektedir. Ekmek, bir emek ürünü, alınteri
simgesi ve Allah'ın kullarına nimeti olarak hemen bütün dinlerde övülmüş ve
kutsal sayılmıştır. İslam dininde de ekmek çok değer verilen gıdaların başında
gelmektedir. Hıristiyanlık ve Musevilikte olduğu gibi İslam Kültüründe de

ekmeğin özel bir yeri vardır. Ekmeğin özel bir yer tuttuğu kültürlerde fırıncılık
da önemli bir yer tutmaktadır. Bizim inancımıza göre, Cebrail (AS) Adem(AS)'e
unu öğüterek ekmek yapmayı öğretmiştir: Bu nedenle de fırıncılar Adem(AS)'ı
"PİR" olarak kabul ederler. İslam Peygamberi Hz.Muhammed (SAV) devrinde Medine'de
yaşayan Amr Bin Ümran'ı da ikinci "PİR" olarak sayarlar.
HADİSLER
İslam
inancının temel kaynaklarından biri olan "Hadisler" arasında ekmek
konulu olanlara raslamak mümkündür. Aşağıda bunlardan bazılan verilmiştir:
Sehl
bin Sa'd den:
Peygamberimiz'(as)in elenmiş ince undan ekmek yeyip
yemediği sorulunca, ömrü
boyunca böyle bir undan yapılmış ekmeği yemediği ve arzulamadığını ifade etti.
Sehl'e "unu elemek içirı elek kullanır mıydınız?" diye sorulduğunda
da:
- Hiçbirimizde elek yoktur." dedi.
Arpa unundan ekmeği nasıl yaptıkları sorulunca da :
' - (Taşta çekilmiş) Arpayı savururduk, kepekleri giderdi. Kalanı yoğururduk."dedi.
(Tirmizi)
Hz.
Aişe'den
Mesruk : Hz. Aişe'yi ziyaret ettik. Yemek hazırlatırken
: "Ben yemekten
doymadan kalkarım ve ağlarım." dedi
- Niçin ağlarsın ? diye sorunca da şöyle cevap verdi :
- Resulallah'ın vefatını hatırlarım. Vallahi bir günde eti ve ekmeği bir arada
yiyip
de iki kez karnını doyurmamıştır. İşte buna ağlarım."
(Tirmizi)
Hz.
Ayşe'den
"Resulallah'ın ev halkı, O ölünceye dek, iki
gün ard arda, karın doyası arpa
ekmeği (bile) yiyememişlerdir.Birgün ekmek bulsalar ikinci gün bulamazlar,
hurma ile idare ederlerdi.
(Tirmizi)